Bazı şarkılar vardır, hani anlamsızca "en sevdiğin şarkı" sorusu ortalıkta dolaştığı anda hiç düşünmeden "Şu" diye adını dile getirdiğimiz. Duyduğunuz, dinlediğiniz anda hayatınızı farklılaştıran, dünyadan soyutlayan, eski güzel günlere, belki de hiç yaşanmamış ve yaşanmayacak anlara özlemle bakmamıza yol açabilen, kimi zaman ruh tamircisi, kimi zaman ruh bozguncusu ama hep en sevdiğin şarkı sorusunun cevabı olan şarkılar.
Bunlardan biri de 2000 yılının 1 Nisan'ında piyasaya çıkmış, 3 nisanda postacının elindeki paketi titreyen ellerle almama sebebiyet vermiş ve hayata farklı bir boyut kazandırmış Silence is Sexy albümünün 9ncu şarkısı Die Befindlichkeit Des Landes.
3 Nisan 2000'de ilk dinlediğim an'ı hatırlıyorum, sıcak bir bahar günüydü izmirde... Bulunduğum yer ve zaman itibarı ile bilgisayardan dinlemek durumunda kalmıştım. Her yeni şarkı yeni bir heyecan ile yeni bir sevince yol açıyordu ve etrafımdakiler bu sevinç-coşku-heyecan üçlemesine gülümsüyorlardı. Bugün bu şarkıyı ilk kez dinleyişimin 9ncu yıldönümü ve yine aynı sevinç, coşku ve heyecanı hissedebiliyor olmak şarkının "en sevdiğin şarkı" listesinde üst sıralarda yer almasına yeterli bir etken.
10 Nisan 2004'te Maslak Venue'de Einstürzende Neubauten istanbul konserinin başlamasına henüz 1 saati aşkın süre var iken Herr Blixa Bargeld'in playlist'i uzatıp hangisi "senin şarkın" diye sorduğunda verdiğim cevaptır aynı zamanda Die Befindlichkeit Des Landes.
ekşi sözlük günlerinde de şarkı hakkında birkaç şey yazmıştım;
26.02.2004 11:57:39'da da Ninni Niyetine Einstürzende Neubauten dinlemek başlığı altına şunları yazmışım;Einstürzende Neubauten'ın silence is sexy albümünden, berlin'in duvar yıkıldıktan sonraki haline bir bakış... potsdamer platz'da yeniden yapılan binaların altında yatan acılara, ikinci dünya savaşı ve sonrasında berlin'in ikiye bölünmesinde yaşananların üzerine kurulan yeni dünya düzeni yüksek binalara bir isyan... potsdamer platz'dan marlene dietrich platz'a yeryüzünü işgal eden insanoğlunun mezar soyguncusu mentalitesi üzerine inşa edilmiş bir başyapıt...11.09.2002 22:55:26
ninni niyetine Die Befindlichkeit Des Landes'ı birkaç kez üst üste(17 kez) dinledikten sonra uyuduğunuzda;
gece boyunca berlin üzerinde, gökyüzünden, potsdamer platz ve alexander platz'ı izleyip marlene dietrich platz'ı gördüğünüzde "marlene go home" diye fısıldamanıza yol açabilen, bir anda berlin metrosuna sıçrayıp karanlıktan fışkıran insan seli arasında şaşkın bakışlarla durarak "duvar" sonrasının atmosferinde, "duvar" kalıntılarına buğulu gözlerle bakıp, "duvar" öncesini hayal ederken uyanmanıza neden olabilmektedir "mela mela mela mela melancholia"...
Blixa Bargeld'in berlin'i terk ederken kırılmışlığını dile getiren Die Befindlichkeit Des Landes'ın üzerine inşa edilmiş, örgüsüyle insanı allak bullak eden soundtrackde, Angela Winkler'ın okuduğu Walter Benjamin'in Der Engel Der Geschichte (angelus novus) adlı pasajı takiben, Silence is Sexy'den potsdamer platz yakınlarında bir taksinin penceresinden berlin üzerinde gökyüzüne bir bakış atarak, yine potsdamer platz'da bulunan sony center da kayıt edilmiş olan Glas 2'ye ve oradan da bu mimarinin içerisinde hapis olmuşluk duygusuyla Architektur ist Geiselnahme`ye geçer... Bargeld san francisco'ya gidiyordur, berlin ise...
Mela Mela Mela Melancholia Moncher!
5 yorum:
yıldönümünüz kutlu olsun sayın headcleaner!
teşekkür ederim sayın vaziyet!
1 hafta sonra ise türkiye sınırları içinde sadece bir kere olmuş ve ikincisi bile bir hayal olan başka bir konseri de kutlayabiliriz :)))
illa seçmek gerekse benim ninnim boreas olurdu sanırım. blixa insanın ruhuna üflüyor adeta. ama des landes'de candır belirtmek lazım.
poyraz'ı hiç denememiştim açıkcası, ama benim ninni niyetine einstürzende neubauten dinlemek başlığına yazdığım şeylerde seçilen şarkının ninni niteliğinde olmasından çok ninni niyetine dinlenerek görülen rüyalara etki etmesini sağlamak yattığından perpetuum mobile albümünden seçtiğim şarkı perpetuum mobile olurdu, bir de grundstück... poyraz sert eser, üşütür, hele bir de limited edition baskısındaki 5.1 surround versiyonunun ortasında kalırsak donarız...
Yorum Gönder